Yazı Liste

Ayşe SARISAYIN Kimdir?
  • 17.8.2018 10:43:02
  • 0 Yorum
  • 1667

Ayşe Sarısayın, 1957 yılında İstanbul’da doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul Alman Lisesi’nde tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi Kimya Mühendisliği  bölümünden (1981) ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne bağlı İşletme İktisadı Enstitüsü’nden mezun oldu (1986). Uzun yıllar ilaç sektöründe yönetici olarak çalıştı. Evli ve bir oğlu var, İstanbul’da yaşıyor.

Babası Behçet Necatigil’in çeviri şiirlerini (Yalnızlık Bir Yağmura Benzer, Adam Yayınları, 1984) ve aile mektuplarını (Serin Mavi, YKY, 1999, Selma Esemen ile birlikte) yayına hazırladı. Behçet Necatigil’e ilişkin anılarının yer aldığı “Çok Şey Yarım Hâlâ” adlı kitabı, 2001 yılında yayımlandı (YKY).

“Denizler Dört Duvar” (Can Yayınları, 2003) adlı ilk öykü kitabı 2004 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne, “Yorgun Anılar Zamanı” (Can Yayınları, 2004) 2005 Sait Faik Hikaye  Armağanı’na, “Karakalem Resimler” (Can Yayınları, 2008) adlı öykü kitabı ise Dünya Kitap dergisinin 2008 Yılın Telif Kitabı Ödülü’ne değer görüldü.

“Erdal Öz, Unutulmaz Bir Atlı” adlı biyografi çalışması ile Istanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nca desteklenen İstanbulum projesi kapsamındaki “Beşiktaş, Yollar ya da Anılar Boyunca” adlı kitabı 2009 yılında yayımlanan Ayşe Sarısayın’ın çocuklar için yazdığı kitapları da var: "Kedimin Adı Çamur" (Can Çocuk, 2010), "Köpeğimin Adı Erik” (Can Çocuk, 2013) ve “Kaplumbağamın Adı Meraklı” (Can Çocuk, 2015).

2014 sonunda çıkan ilk romanı “Ansızın Günbatımı”nın (Can Yayınları) ardından, “İlkgençlik Çağına Öyküler” antoljisinin üçüncü cildini (Selim İleri’yle birlikte, Everest Yayınları, 2014), Erdal Öz’ün “Günlükler”ini (“Yarın, Nasıl Bir Gün Olacaksın?”, Can Yayınları, 2016) yayına hazırlandı. Selim İleri’yle yaptığı edebiyatta 50 yıl nehir söyleşisi “O Aşk Dinmedi” 2017’de yayımlandı (Everest Yayınları).

Almancadan çeviriler de yapan Sarısayın’ın Siegfried Lenz’den çevirdiği "Almanca Dersi" (Deutschstunde) romanına (Everest Yayınları, 2012) Dünya Kitap Dergisi 2012  "Yılın Çeviri Kitabı" ödülü verildi.

http://www.aysesarisayin.net

Devamını gör
Ceyhun Atuf KANSU Kimdir?
  • 15.8.2018 10:23:14
  • 0 Yorum
  • 1736

1919 yılında İstanbul’da doğdu, 17 Mart 1978’de Ankara’da öldü. Eğitimci ve politikacı Nafi Atuf Kansu´nun oğlu. Küçük yaşta annesini kaybetti. Babasıyla birlikte 1921´de Ankara´ya gitti. Ankara Gazi Lisesi´ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Ankara Numune Hastanesi’nde çocuk hastalıkları uzmanı oldu. Turhal Şeker Fabrikası, Ankara Şeker Fabrikası ve Etimesgut Şeker Fabrikası´nda hekimlik yaptı.

İlk şiiri lise öğrencisiyken okul dergisinde yayınlandı. Ardından şiirleri İnkılapçı Gençlik, Ülkü, Yücel, Millet, İstanbul gibi dergilerde yer buldu. Olgunlaşmış bir şiirle kuşağının önde gelen temsilcileri arasında yerini aldı. Bu dönemdeki şiirlerinde toplumsal sorunlara ağırlık verdi. Halk dilinden, halk söyleyişlerinden geniş biçimde yararlanarak, halkın özlemlerini, sevinçlerini, acılarını ve yaşama savaşımını coşkulu bir söyleyişle dile getirdi. Şiirlerinin kaynağını hoşgörü, insanlık sevgisi, ulusal bağımsızlık ve doğa oluşturdu. "Çocuk" dergisinde masalları, Vakit ve Ulus gazeteleri ile Varlık, ve Seçilmiş Hikayeler dergilerinde öyküleri de yayınlandı. 1986´dan başlayarak adına bir şiir ödülü kondu.

Edebi Kişiliği:

* İlk şiirlerini hece vezniyle ve halk şiiri etkisiyle yazmış daha sonra Garip şiirine yakın bir şiir anlayışı benimsemiştir. Orhan Veli etkisindeki bu döneminden sonra “Toplumcu” anlayışla şiirler yazmıştır.

* Görevi nedeniyle gittiği Anadolu’nun en ücra köşelerinden, memleketin farklı yöresindeki insanların acılarını dile getirmiştir.

* Çocuk doktoru olarak gittiği köylerde insanların, özellikle çocukların yoksulluğunu, acılarını, hastalıklarını tüm samimiyetiyle şiirlerinde dile getirmiş ve gözlemlerinden dolayı üzüntü duymuştur.

* Çocukların acılarının edebiyatımızda sembolleştiği isim, Ceyhun Atıf Kansu’dur.

* Şiirlerinin kaynağı hoşgörü, insanlık sevgisi, ulusal bağımsızlık ve doğadır.


ESERLERİ

Şiir: Bir Çocuk Bahçesinde, Bağbozumu Sofrası, Çocuklar Gemisi, Yanık Hava, Haziran Defteri, Yurdumdan, Bağımsızlık Gülü, Sakarya Meydan Savaşı, Buğday Kadın Gül 
ve Gökyüzü, Devrimcinin Takvimi

Düzyazı: Ya Bağımsızlık Ya Ölüm, Köy Öğretmenine Mektuplar, Tonguç’un Kitapları, Atatürkçü Olmak, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı, Balım Kız Dalım Oğul, Halk Önderi Atatürk, Cumhuriyet Ağacı, Sevgi Elması, Cumhuriyet Bayrağı Altında

Devamını gör
Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU Kimdir?
  • 14.8.2018 10:43:29
  • 0 Yorum
  • 1712

Yakup Kadri, 17.yüzyılın sonlarından başlayarak, Saruhan vilayeti denilen Aydın ve Manisa bölgesinde hüküm sürmüş Karaosmanoğlu sülalesindendir. Mısır´da İbrahim Paşa konağına yerleşen ve orada İkbal Hanım ile evlenen Kadri Bey´in oğludur. 27 Mart 1889´da Kahire´de doğdu. İbrahim Paşa´nın ölümü üzerine 6 yaşında iken ailesiyle  birlikte Manisa´ya geldi. İlk öğrenimine Fevziye Mekteb-i İbdidadisi´nde başladı. 2 yıl sonra da İzmir idadisine gönderildi(1903). Şahabettin Süleyman ile arkadaşlığı buradan gelir. Ama öğrenimini tamamlayamaz. Babası da o öğrenime başlamadan ölmüş. Aile yeniden Mısır´a dönünce İskenderiye´deki Freres´ler Fransız okuluna girdi. Burada bir yıl okudu. İdadi özlemi onu İzmir´e çektiyse de, tatilini geçirmek için geldiği Mısır´da (1906) Jöntürklerle tanıştı, İzmir´e dönmekten vazgeçti. Sınava yeniden girdiği Freres´ler okulunda iki yıl sonra bakaloryasını vererek ortaöğrenimini tamamladı.1908´de ailece yurda döndüler. İstanbul´a yerleştiler. Yakup Kadri Mekteb-i Hukuk´a girdi. Ama bitirmeden, üçüncü sınıftan ayrıldı. Bu arada İbsen´den esinlenerek yazdığı Nirvana adlı tek perdelik oyunu yayımlanmış, arkadaşı Şahabettin Süleyman´ın aracılığıyla Fecr-i Ati topluluğuna katılmıştır. Bir yandan Fecr-i Aticilere yönelik eleştirilere cevap vermekte, bir yandan da Servet-i Fünun´da küçük hikayeler yayımlamaktadır. Mensur şiirleri de bu ilk döneminin ürünleridir. 

1912´de tüberküloza yakalandığını öğrenir ama 1916´da tedavi için İsviçre´ye gidebilecek, 3.5 yıl orada kalacaktır. Bektaşilikle ilgisi de bu yıllarda, İsviçre´ye gitmeden öncedir. O sıralar Paris´ten yeni dönmüş olan Yahya Kemal´in de etkisiyle Yunan ve Latin kaynaklarına dayalı yeni bir sanat anlayışını savunmaya başlamıştı. Ayrıca, Doğu mitolojisiyle de ilgileniyor, bir mistisizme yöneliyordu. Bu eğilim onu Bektaşi tekkesine itti. Gözlemlerinden yararlanarak Nur Baba romanını yazdı ama karşılaşacağı tepkiler, İsviçre´ye gidişi romanın yayınlanmasını engelledi. 1913´de ilk hikaye kitabını çıkarır: Bir Serencam.Ama önce Balkan,ardından da Birinci Dünya Savaşı, bu savaşlarla gelen yıkım,Yakup Kadri´de bir değişime yol açacak, sanatın “şahsi ve muhterem” olduğu düşüncesinden yavaş yavaş uzaklaşacaktır. Mondros antlaşmasından sonra onu İkdam yazarı olarak görürüz(1919). Güncel olayları izleyen, Kurtuluş Savaşı´nı destekleyen bir gazetecidir artık. Hikayeleri de Mili Mücadele ile ilgilidir. Daha sonra o günlerin ürünü olan makalelerini Ergenekon´da toplayacaktır. 


1921´de Ankara´nın çağrısı üzerine Anadolu´ya geçti. Görevli olarak Kütahya, Simav, Gediz, Eskişehir, Sakarya yörelerini dolaştı. Önce Mardin(1923-1931), sonra Manisa  milletvekili oldu(1931-1934). Evliliği de bu dönemdedir. Mutasarrıf Asaf Bey´in kızı Burhan Asaf Belge´nin kız kardeşi Leman hanımla evlenmiş (11 Ekim 1923); yine bu  dönemde Kiralık Konak, Nur Baba adlı romanlarını yayımlamış. Cumhuriyet ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde makaleler yazmış (1923-1925), tedavi için ikinci kez gittiği (1926) İsviçre´den “Ağrı Dağlarından” başlığıyla izlenimlerini kaleme almıştır. 1932 yılı ise Yakup Kadri için ayrı bir önem taşır. Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin ve Şevket Süreyya Aydemir ile birlikte Kadro dergisini çıkardılar. Büyük yankı uyandıran ve tartışmalara yol açan romanı Yaban´da aynı yıl yayımlanır. Başlangıçta ilgiyle karşılanan Kadro´da savunulan düşünceler zararlı bulunarak derginin imtiyaz sahibi Yakup Kadri, Tiran elçiliğine atanınca (1934) dergide kapanır. Bunu Prag (1935), La Haye (1939), Bern (1942) elçilikleri izler. Tahran elçiliğinden sonra (1949-1951) emekli oluncaya kadar kalacağı Bern elçiliğine yeniden getirilecektir. Zoraki diplomat adlı anıları bu yılların ürünüdür.1955´te emekli olunca yurda dönerek çeşitli dergi ve gazetelerde yazılarını sürdürdü. 27 Mayıstan sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. 1961´de Manisa milletvekili oldu. 1957´de de Ulus gazetesinin baş yazarlığını üstlenmiştir. 1962´de Atatürk ilkelerine ters düşüldüğünü ileri sürerek CHP den istifa etti.1965´ten sonra ise politikadan çekildi. Son görevi, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı idi. 13 Aralık 1974´de Ankara´da öldü. İstanbul´da, Beşiktaş´ta Yahya Efendi mezarlığında annesinin yanında yatmaktadır.

ESERLERİ:

Roman:

Kiralık Konak (1922)
Nur Baba (1922)
Hüküm Gecesi (1927)
Sodom ve Gomore (1928)
Yaban (1932)
Ankara (1934)
Bir Sürgün (1937)
Panaroma (2 cilt, 1953)
Hep O Şarkı (1956)


Hikâye (Öykü):

Bir Serencam (1914)
Rahmet (1923)
Milli Savaş Hikâyeleri (1947)

Mensur Şiir:

Erenlerin Bağından (1938)
Okun Ucundan (1940)

Tiyatro:

Nirvana (1909)
Veda (1909)
Sağanak (1929)
Mağara (1934)

Hatıra (Anı):

Zoraki Diplomat (1955)
Anamın Kitabı (1957)
Vatan Yolunda (1958)
Politikada 45 Yıl (1968)
Gençlik ve Edebiyat Hatıraları (1969)

Monografi:

Ahmet Haşim (1934)
Atatürk (1946)

Makale-Deneme:

İzmir'den Bursa'ya (1922, Halide Edip, Falih Rıfkı Atay ve Mehmet Asım Us ile birlikte)
Kadınlık ve Kadınlarımız (1923)
Seçme Yazılar (1928)
Ergenekon (iki cilt, 1929)
Alp Dağları'ndan ve Miss Chalfrin'in Albümünden (1942)

Devamını gör
Ayşe KULİN Kimdir?
  • 9.8.2018 10:45:11
  • 0 Yorum
  • 1075

Ayşe Kulin, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat bölümünü bitirdi. Çeşitli gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak çalıştı. Uzun yıllar televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak görev yaptı. Öykülerden oluşan ilk kitabı Güneşe Dön Yüzünü 1984 yılında yayınlandı. Bu kitaptaki Gülizar adlı öyküyü, Kırık Bebek adıyla senaryolaştırdı ve bu filmi 1986 yılında Kültür Bakanlığı Ödülü´nü kazandı. 

1986´da sahne yapımcılığını ve sanat yönetmenliğini üstlendiği Ayaşlı ve Kiracıları adlı dizideki çalışmasıyla Tiyatro Yazarları Derneği´nin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü´ni kazandı. 1996 yılında Münir Nureddin Selçuk´un yaşam öyküsünün anlatıldığı Bir Tatlı Huzur adlı kitabı yayınlandı. Aynı yıl, Foto Sabah Resimleri adlı öyküsü Haldun Taner Öykü Ödülü´nü, bir yıl sonra aynı adı taşıyan kitabı Sait Faik Hikaye Armağanı´nı kazandı. 

1997´de yayınlanan Adı Aylin adlı biyografik romanı ile, İstanbul İletişim Fakültesi tarafından yılın yazarı seçildi. 1998 yılında Geniş Zamanlar adlı öykü kitabı, 1999´da İletişim Fakültesi tarafından yılın romanı seçilmiş olan Sevdalinka ve 2000´de yine bir biyografik roman olan Füreyya yayınlandı. 2001 yılında yayınlanan Köprü isimli romanı ile Doğu illerimizde yaşanan dramın kökenleri ve Cumhuriyet tarihi içindeki nedenlerini ele aldı. 

Ayşe Kulin 2002 yılında yayınlanan Nefes Nefese isimli romanı ile ikinci dünya savaşı sırasında yüzlerce Yahudi´yi soykırımda kurtaran Türk diplomatlarının kahramanlıklarını bir aşk öyküsü ile birlikte işliyor... "Geniş Zamanlar" adlı öykü kitabı 2007 yılında TV ekranlarında dizi olarak yayınlanmaya başlandı.

2004 yılında yazdığı "Gece Sesleri" romanı, 2008 yılında aynı adla televizyona uyarlanarak yayınlanmaya başlandı.

Kitapları : 

1984 – Güneşe Dön Yüzünü, (öykü) 
1996 – Bir Tatlı Huzur, (biyografi) 
1997 – Adı: Aylin, (biyografik roman) 
1998 – Geniş Zamanlar, (öykü) 
1998 – Foto Sabah Resimleri, (öykü) 
1999 – Sevdalinka, (roman) 
2000 – Füreya, (biyografik roman) 
2001 – Köprü, (roman) 
2002 – Nefes Nefese, (roman) 
2002 – İçimde Kızıl Bir Gül Gibi, (deneme) 
2002 – Babama, (otobiyografi) 
2004 – Kardelenler, (araştırma) 
2004 – Gece Sesleri, (roman) 
2005 – Bir Gün, (roman) 
2007 – Bir Varmış Bir Yokmuş, (öykü) 
2008 – Veda (roman) 
2008 – Sit Nene`nin Masalları, (çocuk kitabı) 
2008 – Umut, (roman) 
2009 – Taş Duvar Açık Pencere, (derleme) 
2009 – Türkan, (biyografik roman) 
2011 – Hayat – Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964), (biyografik roman) 
2011 – Hüzün – Dürbünümden Kırk Sene (1964-1983), (biyografik roman) 
2011 – Gizli Anların Yolcusu, (roman) 
2012 – Bora’nın Kitabı, (roman) 
2013 – Dönüş, (roman)

Devamını gör
Yusuf Ziya ORTAÇ Kimdir?
  • 7.8.2018 10:48:08
  • 0 Yorum
  • 1143

XX.yy. şair ve yazarlarından. 1895´te İstanbul´da doğdu. Vefa İdadisi´ni bitirdi. Darülfünun´da bir ehliyet imtihanından sonra İzmit Sultanisi´nde edebiyat öğretmenliğine başladı ve bu görevini yabancı okullarda sürdürdü. Ordu milletvekilliğinden sonra sahibi olduğu Akbaba dergisini yönetti. Hecenin beş şairinden biri olarak edebiyat tarihine geçti.

Şiire aruzla başladı. Ziya Gökalp'in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi, bu türün başarılı örneklerini verdi. "Hecenin Beş Şairi"nden biri olarak ünlendi. Şiirleri Türk Yurdu, Servet-i Fünun ve Büyük Mecmua'da yayınlandı. Akbaba dergisinde akıcı bir dille, rahat okunur bir tarzda yazdığı fıkralarında siyasal mizahın özgün örneklerini verdi.

ESERLERİ

Roman: Kürkçü Dükkanı, Şeker Osman, Göç, Üç Katlı Ev

Şiir: Akından Akına, Cenk Ufukları, Aşıklar Yolu, Yanardağ, Bir Servi Gölgesi, Kuş Cıvıltıları (Çocuk şiirleri), Bir Rüzgar Geçti (Binnaz oyunuyla) 

Oyun: Binnaz, Name, Nikahta Keramet

Mizah: Şen Kitap, Beşik, Ocak, Sarı Çizmeli Mehmed Ağa, Gün Doğmadan

Gezi-Anı-Biyografi: İsmet İnönü, Göz Ucuyla Avrupa, Portreler, Bizim Yokuş

Devamını gör
ŞOTA RUSTAVELİ Kimdir?
  • 3.8.2018 11:01:11
  • 0 Yorum
  • 1392

Gürcü edebiyatının destansı başyapıtı Vephistkaosani (Kaplan Postlu Kahraman) adlı yapıtın yazarıdır. Bu ünlü şairin yaşamına ilişkin fazla ligi yoktur. 1172 yılında  Gürcistan'da doğduğu, 1216 yılında Kudüs'te öldüğü bilinmektedir. Rustaveli´nin yaşamı tıpkı Homeros´un yaşamı gibi efsanelerin sisleri içinde kaybolmuştur. 

Şota Rustaveli´nin ünü, ölümünden yüzyıllar sonra yayılmış olmasına karşın, şair çok derinlere kök salmış ve yapıtının çevresinde eşsiz bir sevgi çemberi oluşmuştur.  Rustaveli ölümünden üç yüz yıl sonra Gürcüstan´ın tüm şairlerinin rehberi olmuş, Kaplan Postlu Şövalye adlı yapıtı bütün şiirleri besleyen bir kaynak niteliği kazanmıştır. Rustaveli daha sonraki yüzyıllarda ülkesinin edebiyat dünyasını çok derinden etkilemiştir. 

Şota Rustaveli büyük bir olasılıkla Gürcü krallığının ve kültürünün en görkemli çağını yaşadığı 12. yüzyıl sonlarıyla 13. yüzyıl başları arasında yaşadı. Gürcüstan´ın eski Rustavi kentinde doğdu. Bundan dolayı Rustavi’den olan anlamında Rustaveli olarak adlandırıldı. Eğitim ve öğrenimini Atoni´de tamamladı, neredeyse bütün Asya´yı dolaştı ve Kraliçe Tamar´a çılgınca âşık oldu. Şair daha sonra büyük olasılıkla aşkına karşılık bulamaması nedeniyle keşiş olup Kudüs´teki Gürcü manastırına yerleşti ve orada öldü.

Eserleri

Vephistkaosani (Kaplan Postlu Kahraman)

Devamını gör
'Ceyhun Atuf Kansu' Kimdir?
  • 31.7.2018 15:29:06
  • 0 Yorum
  • 1088

1919 yılında İstanbul’da doğdu, 17 Mart 1978’de Ankara’da öldü. Eğitimci ve politikacı Nafi Atuf Kansu´nun oğlu. Küçük yaşta annesini kaybetti. Babasıyla birlikte 1921´de Ankara´ya gitti. Ankara Gazi Lisesi´ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Ankara Numune Hastanesi’nde çocuk hastalıkları uzmanı oldu. Turhal Şeker Fabrikası, Ankara Şeker Fabrikası ve Etimesgut Şeker Fabrikası´nda hekimlik yaptı.

İlk şiiri lise öğrencisiyken okul dergisinde yayınlandı. Ardından şiirleri İnkılapçı Gençlik, Ülkü, Yücel, Millet, İstanbul gibi dergilerde yer buldu. Olgunlaşmış bir şiirle kuşağının önde gelen temsilcileri arasında yerini aldı. Bu dönemdeki şiirlerinde toplumsal sorunlara ağırlık verdi. Halk dilinden, halk söyleyişlerinden geniş biçimde yararlanarak, halkın özlemlerini, sevinçlerini, acılarını ve yaşama savaşımını coşkulu bir söyleyişle dile getirdi. Şiirlerinin kaynağını hoşgörü, insanlık sevgisi, ulusal bağımsızlık ve doğa oluşturdu. "Çocuk" dergisinde masalları, Vakit ve Ulus gazeteleri ile Varlık, ve Seçilmiş Hikayeler dergilerinde öyküleri de yayınlandı. 1986´dan başlayarak adına bir şiir ödülü kondu.

ESERLERİ

Şiir: Bir Çocuk Bahçesinde (1941) Bağbozumu Sofrası (1944) Çocuklar Gemisi (1946) Yanık Hava (1951) Haziran Defteri (1955) Yurdumdan (1960) Bağımsızlık Gülü (1965)   Sakarya Meydan Savaşı (1970) Buğday, Kadın, Gül ve Gökyüzü (1970) Tüm Şiirleri (iki cilt ölümünden sonra, 1978)

Makale ve Denemeler: Devrimcinin Takvimi (1962) Ya Bağımsızlık Ya Ölüm (1964) Köy Öğretmenine Mektuplar (1964) Atatürkçü Olmak (1966) Atatürk ve Kurtuluş Savaşı  (1969) Balım Kız Dalım Oğul (1971) Halk Önderi Atatürk (1972) Cumhuriyet Ağacı (1973) Sevgi Elması 1972 

Ödülleri: 1965 Türk Dil Kurumu Deneme Ödülü Köy Öğretmenine Mektuplar ile 1966 Yeditepe Şiir Armağanı 1970 Behçet Kemal Çağlar Ödülü Sakarya Meydan Savaşı ile

Devamını gör
Khaled Hosseini (Halit Hüseyni) Kimdir?
  • 30.7.2018 10:49:40
  • 0 Yorum
  • 1197

1965 yılında Afganistanı'ın Kabil şehrinde dünyaya gelen romanan yazarının asıl mesleği doktorluktur. Afganistan'ın en sarsıntılı dönemlerinde yaşayan ve en büyük sorunlarına göğüs geren yazar, aslen Tacikistan asıllıdır. Şimdilerde hala yaşamına devam eden Hosseini yaşamını ABD vatandaşı olarak idame ettirmektedir. 2003 yılında çıkardığı Uçurtma Avcısı kitabı ile dünya çapında ün kazanan yazar, tüm dünyada en çok satılan ve okunan kitaplar arasında yer bulmasını sağlamıştır. Bu romanında iki çocuğun Afganistan'daki yaşamlarını anlatır. Afganistan'ın Taliban etkisi altındaki yılların öncesinden başlayan konu, Taliban dönemiyle beraber gelen zorlu yaşamı ve o zorlu  yaşamda iki çocuğun hayat koşullarını anlatır. 

Yazar ikinci romanı olan Bin Muhteşem Güneş'i 2007 yılında piyasaya çıkardı. En az ilk romanı kadar beğenilen bu romanda da iki kadının yine Taliban dönemindeki zorlu yaşamlarını ve hayat şartlarını anlatır. Şeriat çatısı altında yaşamlarını sürdürmeye çalışan ve bombaların ailelerini yok eden iki kadının farklı şekillerde  aynı çatı altında buluşmasını konu almaktadır. Babası yıllarca Afganistan dış işleri bakanlığında görev yapan Hosseini, 1970 yılında babasının işi nedeniyle İrana yerleşmişlerdir. Ardından 1976 da babası pariste bir iş bulmıştur ve ailecek oraya taşınmışlardır. O yıllarda Afganistanda bulunan komünist rejimden dolayı aile pariste yaşamaktadır. 1980 Yılında ise ABD den sığınma hakkı kazanıp Kaliforniyaya taşınmışlardır. 

Roman yazarlığını Ve Dağlar Yankılandı kitabı ile devam ettiren yazar, bu kitabını da 2013 yılında piyasaya çıkarmıştır. Diğer romanlarının aksine beklentileri pek karşılamayan bu kitap beklentilerin altında kalmıştır. Şu sıralarda  Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nde 'İyi Niyet Elçisi' olarak görev yapmaktadır. Kuzey  Kaliforniya'da İran asıllı Roya ve iki çocuğuyla yaşamını sürdürmektedir.

Devamını gör
Mustafa Kutlu Hayatı ve Eserleri
  • 27.7.2018 18:23:07
  • 0 Yorum
  • 1254

Tüm hayatı Edebiyat olan Mustafa KUTLU 1947 yılında Mart ayının 6. gününde dünyaya geldi. Erzincan'ın İliç İlçesinin Kuruçay köyünde hayata gözlerini açan Kutlu, babası memuriyetinden dolayı çocukluk yıllarını Türkiye'nin değişik memleketlerinde gezerek geçirdi. Edebiyat'a ilgisi çocukluk dönemlerinde başlayan yazar, arkadaşlarıyla birlikte küçük bir kütüphane kurarak bu sektöre ilk adımını atmış oldu. Bir yandan da futbola olan ilgisi nedeniyle çocukluk ve gençlik dönemlerinde Mahalli kümede top peşinde koşturdu. 1963 yılında liseyi bitiren yazar, ilk dönemlerde Güzel Sanatlar Akademisini düşünse de ilerleyen dönemler vazgeçerek Erzurum'da Atatürk Üniversitesi Edebiyat Bölümü'ne kaydını yaptırdı. Resime küçüklükten beri merakı olan Kutlu, üniversite dönemlerinde yaptığı resimler Hareket dergisinde hikayeleri ile birlikte yayınlandı. Üniversiteyi 1968 yılında bitirdikten sonra Tunceli ve İstanbul'da Edebiyat Öğretmenliği yaptı. 1974 yılında öğretmenliği bırakan yazar sonradan adı Dergah olan o zamanki adı Hareket olan derginin bir üyesi oldu. Bu derginin son yıllarında yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bu dönemlerde ik tane hikaye ve iki tane de inceleme kitabı yaynınlayan yazar, ilk hikayelerinde Anadoluculuk yolunu izlemiştir. Daha sonraları birçok hikaye, inceleme, deneme ve roman yazan Kutlu'nun eserlerini şu şekilde inceleyebiliriz:

ESERLERİ:

Hikaye: Ortadaki Adam,Gönül İşi, Yokuşa Akan Sulara, Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir, Sır, Arka Kapak Yazıları, Hüzün ve Tesadüf,Uzun Hikaye,  Beyhude Ömrüm, Mavi Kuş, Tufandan Önce, Rüzgarlı Pazar, Chef, Menekşeli Mektup, Huzursuz Bacak, Hayat Güzeldir, İyiler Ölmez.

İnceleme: Sait Faik'in Hikaye Dünyası, Sabahattin Ali.

Deneme:Şehir Mektupları, Akasya ve Mandolin, Yoksulluk Kitabı 

Devamını gör