Edebiyatımın bayrak şairi olarak anılan ve kendine has tarzıyla oldukça igi çeken üslübuyla Arif Nihat Asya türk edebiyatının en önemli sanatçılarından bir tanesi olmayı başarmış ve yaşadığı dönemde ise bir çok okuyucusu tarafından da büyük bir ilgi ve beğerni görmüştür.Bugün onun kaleminde birkaç şiir ile sizlere güzel bir yazı hazırladık umarım sizlerde bu şiirleri büyük bir zevk ile okur ve onların size neler katacağını ve hangi duyguları yansıtacağını da anlamış olursunuz.Sizler de büyük bir ustalık ile kaleme alınmış bu güzelim şiirleri okurken adeta vatan sevincini de ruhunuzda hissedin.
Bayrak
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı…
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim
Dağlar
Dağlar var karanlık, dağlar var beyaz.
Korka korka eteğinden öper yaz;
Ağrıdağ, Babadağ, Gâvurdağ, Ilgaz
Kubbelerdir…dolaşır, aşılmaz.
Tendürük’te, Kop’ta Palandöken’de
Kurtların payı var gelip geçende…
Ki alırlar vermek istemesen de!
Dağlar var, tahtından inmeyen sultan
Dağlar var, yapılmış bundan, buluttan…
Dağlar var ki Bingöl, Binboğa, Süphan,
Medetsiz’ler, Mor’lar, Nur’lar, Yıldız’lar;
Karalar, Kızıllar, Bozlar, yağızlar…
Karla dolar ‘İmdat’ diyen ağızlar;
Yollar kesen, haraç alan dağlar var.
Bolkarda çamların sakızı damlar…
Ve bir yıldız düşer, tutuşur çamlar…
Bir kızıl şehrâyin olur akşamlar…
Tacı olan, tahtı olan dağlar var.
Tüter Sarıçiçek, burcu burcudur,
Akşamlar ya mor, ya turuncudur.
Ve kışın dünyanın öbür ucudur..
Bahçelerde Kış Şarkısı
Sular köklere çekildi… Yağdı kar,
Bir başka şarkıya başladı dallar…
Ağaç ne söylerse hoş söyler, kabul!
Gerçi şarkılığına bu da bir şarkı,
Gelgelelim nerde bu, nerde bahar…
Şimdi bahçelerden pencerelere,
Sâde bir ölüm güzelliği vurur;
Seyrir perdelerde çiçekler şöyle…
Dallar neylesinler? İçten gelmemiş
Havâdan bir şarkı bu kadar olur.
Sinem Özdemir