Sisler kadar belirsiz hissettiğimiz şiirlerden bir alıntı yaparak bugün sizlere hayatınız için farklı bir şiir okumaya da teşvik sunuyoruz.Tüm bunları düşündüğünüzde ise sizlere her alnada iyi gelene edebiatımzda sis üzerine yazılmış bütün şiirleri de okuyabilme imkanına sahip olduğunuzu da ifade edeceğiniz ortamlar olduğunu da düşünebilir ve bunlara bir çok yönden de iyi yaklaşabilirsiniz.Öncelikle bütün sanatçılarımızı saygı ve sevgiyle anıyor edebiyatımıza katmış oldukları sis ile ilgili yazmış oldukları bzie farklı duygular yaşattıkları için teşekkür ediyoruz.
1. 22 Temmuz 1950, İlhan Berk
İğne atsan yere düşmeyen İstanbul’da
Kimseler yoktu
Çıkıp gitmişlerdi o kadar insan
Sanki dünyadan.
Eminönü’yle Karaköy arası dünyada
Tam bir sis altındaydı
Gidip uzaklara doğru baktım
Bitkiler görülecek şeydi yeryüzünde.
Hava balık ve rakı kokuyordu İstanbul’da
Bir kış günüydü kendimde değildim
Uzakta bir pencere duruyordu
Ben pencereye bakıp ağlamıştım
Saat beşte ilk defa gelmiş gibiydim dünyaya
Kadın hatıralarıyla ağlıyordu
Yeni bir dünyada sarhoş uçuyordu
Kuş Üsküdar’da
2. Ürperti, Edip Cansever
Sisini kendi yaratan gemi
Kayıp gidiyor ayaklarımın altından
Çırpıyor kanatlarını zıpkın kuşu
Sisin içinde
Denizde zaman yok.
3. Ağrı, Birhan Keskin
O günden sonra kuracak güzel bir cümlem olmadı hiç
dünya için. Rüyalarım tüller ve silahlardan bu yana sisli.
Kıvrılıp giden dalgın bir yol, yolda eski bir taş,
Limanda bağlı bir tekne, yosunlu bir halat gibi durdum.
Sinem Özdemir