Benim bir mucizeye ihtiyacım vardı ve hayat karşıma seni çıkardı
Kaldırımlar, yalnız insanlar için vazgeçilmez bir dost olabilir.
Bazen cuma günü kadar seversin birini..
Tekrar tekrar dinlediğim şarkılar gibisin. Bazen üst üste yüz kere seviyorum seni.
Aşk, adını koyamadığın duyguları sana yaşatan insana aptal aptal bakmaktır. Yüzünün her kıvrımını ezberlemek ve onu bir cumartesi akşamı gibi sevmektir.
Hepimizin bir limanı var, hem demir atmak istediğimiz, hem demir almak.
Alnınız diyorum küçük hanım en çok benim dudaklarıma yakışır
Herkesin acısı kendine.
Elbette yalnızlık bizim en güçlü silahımız, içinde kurşunu olmayan. Yalnız olmanın en güzel yanı da terk edecek kimsen olmaması.
Çok mu şanslıyız neyiz bilemedim…
Başkalarına beddua etmek için harcadığın zamanı,kendi haline şükretmek için dua ederek harcamalısın.
Bir çay doldur… Bir kitap seç. Ve dünyayı sessize al…
Seni bana getirmeyen yolların da bir bildiği vardır.
Karşındaki seni çözene kadar varsın,çözüldükten sonrası hep bir sıradanlık
Çok büyük acılar var ve hepsi anlık. Acı zaman geçtikçe azalan bir şey ama bunun zamanla bir ilgisi yok. Kalp inanıyor, hafıza kabul ediyor. Gitti diyorsun kendine ve inanıyorsun.
Yazmak konuşmaktan iyidir,düşünecek fırsatın oluyor.
Ve sen benim yerime birini koymayı denedin,oldu ya da olmadı ama denedin.Kimse kimsenin boşluğuna ‘cuk’ diye oturmaz.Ya geniş gelir ya dar.Masum değiliz,sadece gülüşlerimiz güzel.
Bazen düşünüyorum da, hiç kendim için yaşamamışım ben. Kimse kırılmasın derken kendim paramparça olmuşum da haberim olmamış.
Doğum tarihimle ölüm tarihimin arasındaki kısa çizgiye bir aşk sığdırabilirsem ne ala. Geri kalan her şey başkalarının olsun.
Bazen aşırı mutlu olur insan bazen nedensiz bir mutsuzluk çöker içine.Yarın varsa umut var demektir.Umut varsa insan hala hayatta demektir.Son olarak belki haberin yok ama Eylül bitiyor ve sen hala çıkıp geleceksin.
Hiçbir yağmur dindiremez susuzluğumu , ben sana susuyorum.
Gökyüzü herkese mavi ama herkes bakamıyor işte o gökyüzüne…
Seni bana getirmeyen yolların da bir bildiği vardır.
Kısacası senin dönecek yüzün olsa bile benim seni koyacak bir yerim yok.