Üniversiteli erkeğin 4 senelik anatomisi

universiteli-erkegin-4-senelik-anatomisi

1.Yıl... Ve üniversite kazanılır, büyülü bir ortama adım atan Romalılar farklı arayış içine girer. Hemen facebook, twitter, instagram, swarm, snap chat, tinder, vine hesaplarından artık üniversiteli olduğunu paylaşan Romalılar; üniversitede kızlar teklif ediyormuş oğlum diyerek, göletinin dibine batan timsah misali önlerine atılacak yemi beklemeye başlarlar. Kısa süre sonra bunun gerçek olmadığını anlayan bizim Romalılar denize kan damlamış köpek balığı misali saldırıya geçer. Hayatında eline kitap almayan adam Edebiyat Kulübüne, Frederich Niestzsche'nin soyadını doğru yazmak için vikipediden kontrol eden adamlar Felsefe Kulüplerine akın eder. Bu saçmalama devrinde Romalılar (yani bizden bahsediyorum gençler) Facebook'ta 500 arkadaş, Twitter'da 350 takipçi 8585 takip edilen, Instagram'da ise 60 bin takipçisi olan o sınıfın güzel kızına takip isteği gönderirler. Bulunduğu şehirde ne kadar cafe, bar, restorant varsa check-in kasan bu avcılar sonuçta bir nane bulamaz ve Burkina Faso Dinarından bile daha az değerde olan 1.80'e vuran not ortalamalarını düzeltmek için derslere yönelmeye başlarlar.

2. Yıl... Yalnızım dostlarım yalnızım yalnız! Bu devir Romalıların dibe vurduğu dönemdir. Okulu bırakmayı, yatay veya dikey geçişlerle; "En azından okulu daha kısa sürede bitiririm lan!" düşünceleri içinde geçirirler. Bu pırıl pırıl yüzlü, damat tıraşlı abiler terör örgütü militanı gibi sakal bırakır. Sloganları bellidir. Çare Sakal! İşte şimdi korkun onlardan kızlar. Bu abiler ikinci olarak Alkolün her türlüsünü deneyip Instagram'ını Kaybedenler Kulübünden Nejat İşler'in canlandırdığı Kaan abimize bağlarlar. Bu dönem Romalıların aynı zamanda hobi yıllarıdır. Paraşütsüz paraşütle atlama, dibine dibine dalgıçlık, sırıksız sırıkla (neyse sırığa girmeyelim) gibi aktivite uğraşlarıyla geçirilir. Ne kadar sosyal biriyim bakın diye Instagram kasılırken her hafta sonu elde bira sigara oturup; hükümetin yeni yıl acaba alkolü çeyrek altın fiyatına mı getirecek, dolarla mı satacak diye düşünülerek geçilir.

3. Yıl... Kabuğunu kırma! Yeniden doğuş! Romalılar ilk iki senin verdiği deprasyondan artık çıkar. O güzel kızların BMW'li oğlanlara gittiğini görür. Akbilini fuller ve hemen bir metro atlayıp fakültesine doğru yol alır. Bir elimde cımbız bir elimde ayna umurumda mı dünya devri başlamıştır. Son senenin kapıya dayanması ve akrabaların; "eee ne zaman bitiyor bu okul?" çığlıklarıyla kabusa uyanan Romalılar 1.80'lik genel not ortalamasını 3.40'a çıkarıp aldığı başarı belgeleriyle Instagram, Twitter, Facebook kan ağlatılır, senden adam olmaz denilen babanın gözüne gözüne vurulur. Bu yıl kendisine hedef belirleyen Romalıların yaptığı uzun ve kısa vadeli hayat planlarını Samsung, Iphone'nun CEO'ları yapmıyor kardeşim!

4. Yıl... Mezun bey diyeceksiniz! Artık mezuniyete hazırlanan Romalılar CV kasmaya ve burun kıvırdıkları, pardon çıkabilir miyim dedikleri dersin asırlık proflarından referans almaya çabalar. James Joyce orijinal dilinde okuyan bu adamların yanlarında saçma sapan espiriler yapan Romalılar etraflarına yaydığı gülücüklerle avına yaklaşma gayreti gösterir. Bu sırada Romalılar anne ve baba altında çift yönlü çapraz ateşe tutulur, önüne KPSS, ALES, YDS gibi otoyol geçiş ücretlerini andıran sınavlar çıkar. Ardından tekrar depresyona giren Romalılar keşke şu okulu azıcık uzatsaydım diyerek hayıflanır.

Benim üniversite hayatım böyle değildi elbet. Bazı konular RTÜK engeline takılacağından kendiminkini yazmadım sayın seyirciler. Tabi farklı anatomilerde var. O sevdiği kızı kapıp evlenen aile babaları, temiz yüzlü saf kalmayı başaran mülayimler, kütüphaneden çıkmayan Sokrates'in kankaları, cemaatlere saran tespihli canımız ciğerimiz abiler, icat yaparak tarihe geçen "machine" kafalar gibi.

Yaşasın Roma! Yaşasın Romalılar! Sizi seviyorum çocuklar.

Emre ERDEN  

Yorum Yap

Yorumlar