İnsanlar 6

insanlar-6

Aşağıda insanlar adlı denememin 6. kısmını okuyacaksınız.

 

Telefon alarmın sesiyle önce zihnim daha sonra göz kapaklarım açılıverdi. Kendimi kanepede, üzerimde bir battaniye ile buldum. Son hatırladığım şey ise cengizin gözlerindeki ışıktı. Sanırım bayılmıştım. Kafam beton yığını gibiydi. Son sarhoş olduğumda dahi bu kadar kötü hissetmemiştim. Cengiz’e ne olmuştu neredeydi? Kafamda yüzlerce soru vardı. Pizza kutusu boştu. Son dilimi yemediğime de eminim. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Dus almalıydım fakat işe geç kalmak istemiyordum.

Yaklaşık 10 gündür arabayı kullanmıyordum. Yürümek mantıklı geliyordu çünkü spor yapacak vaktim pek kalmamıştı. Fakat bugün kullanmaya karar verdim. 5 dk sonra iş yerine varmıştım bile. Canan kapıda beni bekliyordu.

‘’lütfen bitirdim de’’

‘’bitirdim canan sana da günaydın’’

elini başına vurup sonra koluma girdi ‘’özür dilerim bok gibi bir gece geçirdim’’

‘’bir de bana sor ‘’

İçeri girip güvenlikten geçtik. Canan gecesini anlatıyordu fakat ben dinlemedim gözlerimle cengizi arıyordum. Şayet dün gürkan olmasaydı işin içinde cengizin var olduğuna dahi inanmaya bilirdim. Asansöre bindik canan susmuştu hatta telefonuyla ilgileniyordu. Rüya mı görmüştüm acaba? Belki de kanepede uyuya kaldım. Kafamda oldu bitti her şey  belki de.

Asansörden inip ofise yöneldik. İki erkek kahkahasıyla kapıda durduk. Koray ve cengiz sağlam bir sohbetin ortasında gibiydiler. Cengiz! Buradaydı! Beni görünce korayın masasına dayanmış pozisyonunu düzeltip elime uzandı

‘’günaydın… bu sabah nasılsın?’’

‘’aaa… iyi’’

Canana uzandı. Canan ise her zaman ki gibi çekici bir adam görünce gözleriyle sevişmeye başlamıştı. Cengiz ise tepkisiz gülümsemesiyle karşılık veriyordu.

‘’merhaba cengiz ben..’’

‘’ben de canan memnun oldum’’

koray lafa atlamıştı ‘’suzan hiç anlatmadın dün akşamı neler olmuş öyle!?’’

‘’nasıl yani…’’ anlatmış mıydı onlara?

‘’ofisde kilitli kalmışsınız hahahaha’’

canan alınmış gibiydi ‘’cengiz bey ile mi kilitli kaldınız?!’’ sağ eli işaret parmağı ikimiz arasında gidip gidip gelmişti.

‘’şey evet…’’ gözlerimle cengizi dövmek istediğimi belli ediyordum fakat o yine tepkisizdi. Tek elini havaya kaldırdı ve konuşmaya başladı ‘’zorluklar ilk günden başladı diyelim. Ama sabah tamir etmeleri için rica ettim ve hallettim biraz erken gelmiştim. Neyse işe döneyim artık. Suzan numaramı masana bıraktım bana bu öğlen için biraz vakit ayıra bilir misin?’’

‘’Elbette. Ararım’’ allahım ne yapıyordu bu adam !

Elleri cebinde koraya göz kırparak odadan çıktı.

Koray ‘’adam müthiş!’’

Canan ‘’bence de ama suzan hanım neden bizden durumu gizledi acaba’’ yine iğneleyeci ses tonu ve bakışlar. Bir iki saniye sürmemişti paltosunu çıkarıp asması.

‘’Dün yanınıza geldiğimde tuna meselesi vardı konuşmaya fırsat mı kaldı?’’

Tam suzan çemkirmeye hazırlanıyordu ki kapı da elinde çiçekle genç bir çocuk belirdi. Diğer elindeki kağıda bakarak ‘’canan hanım?’’ dedi fakat bana bakıyordu ben de hiç cevap vermeden cananı işaret ettim. Canan çocuğa doğru şaşkın bir hamle yaparak çiçeği aldı. Çocuk çiçeği verip uçar adım uzaklaştı. Canan hiç çocuğa bakmadan çiçeğin üzerinde bulduğu notu okuyordu.

‘’Dün gece için Özür dilerim, Tuna’’

‘’Tuna ?!’’ korayla aynı anda bağırarak tepki vermiştik.

‘’susun ve dinleyin sadece’’ sinirli ve üzgün görünüyordu ‘’ tuna başından beri suzan ile değil benimle ilgileniyormuş’’

‘’gerçekten mi?’’ koray ince bir sesle sadece bunu söylemişti. Ben ise hem şaşkın hem de rahatlamış ruh halimle dinlemeye devam ettim.

‘’evet… ben dün akşam… ben dün akşam ali ile buluştum. Sonrasında bir bara gidip bir şeyler içelim dedik. Bara girdikten 10 dakika sonra tuna geldi.’’

‘’koray tuna seninle takılmıyor muydu?’’ gayri ihtiyari soru ağzımdan çıkı vermişti.

‘’Şey siz gittikten yarım saat sonra çıktı’’

‘’Evet çünkü peşimden geldi. Dün ali ile buluşacaktık. Ali ile yıldız sokaktaki güp bistroda buluşuruz genelde. Nedense dün akşam arayıp gelemeyeceğini söyledi. Ben de bir bira içtim. İkinciyi söylerken tuna instagramdan mesaj atıp konuşmamız gerek dedi. Bende bara gelmesini söyledim. İşin aslı suzan ile ilgili konuşacak sandım ama yanılmışım. Bara geldi. Önce havadan sudan konuştuk. Ben baya bir içmişim. Ali hala aramamıştı. Tunaya eve gitmem gerektiğini söyledim ben seni bırakırım dedi. Sonra güzergahını değiştiğini fark ettim. Bize gitsek daha iyi olur falan dedi. Suzandan vaz geçip bana mı yavşıyorsun dedim oysa ben hep sana yavşadım deyip sonra beni öpmeye çalıştı. O da sarhoştu. Ben tokat atıp arabadan indim. O da bastı gitti. Taksici cevdet abiyi aradım. O geldi eve bıraktı beni. Öyle işte…’’

‘’canan ben…’’ hala masal dinler gibiydim.Kar

‘’senin bir suçun yok suzan adam doğru tavrı sergilemeyi bilmeyen andavalın teki’’

koray suskunluğunu bozdu ‘’bir tedbir almamızı ya da senden uzak durmasını söylememi ister misin?’’ sesi tok ve kendinden emindi. Koruyucu koray modu açıktı belli ki.

‘’hayır gerek yok, yaptığının farkında belli ki’’

hepimiz susup işe döndük. Ben bir an evvel öğlen olsun diye saate bakıp duruyordum. 11.56 olduğunda cengize mesaj attım. ‘’konuşacak mıyız?’’

Saniyeler geçmeden kapıda bitti. ‘’suzan hanım hazırsanız çıkalım?’’

ben yine şoklar içinde ulan ne biçim adam bu nereden çıktı diye düşünerek çantamı aldım bizimkilere başımla selam verip çıktım. Canan bu kez pek takmamıştı.

Asansöre yürüyorduk ikimizde sessizdik. Asansöre bindiğimizde 3 kişi daha vardı. Hala suskundu. Dönüp yüzüne baktım. İnceledim. Dün gece neydi şimdi ne? Ölmek üzere olan birini gördüğüme emindim ama zihnim bana oyun oynuyor ola bilirdi. Korkudan enseme ağrı saplandı. Asansörden inerken gülümseyip göz kırptı. Kibarca önden geçmem için eliyle işaret etti.

Dergiden çıkıp yürümeye devam ederken sinirlerimin beynime doğru tırmandığını hissettim. Aniden durdum gözlerimi kapattım. Nefes almaya çalıştım.

‘’keşke ne düşündüğünü göre bilseydim’’ dedi cengiz

gözlerimi açtım ‘’neler oluyor’’

‘’açıkçası ben de şaşkınım. Seni gördüğüm zaman bir enerji akımı hissettim fakat, işin bu kadar büyük olduğunu fark etmemişti. Hayatımda ilk defa 3 aurası olan birini gördüm.

‘’3 aura mı?’’

‘’En iyisi baştan başlamak...

 

K. Şekeroğlu

Yorum Yap

Yorumlar